KIYMETLİ ZİYARETÇİLER UÇAN BLOGLARINA HOŞ GELDİNİZ

16 Temmuz 2012 Pazartesi

Umrenin Hükmü-Zamanı



UMRENİN HÜKMÜ


Müslüman'ın ömründe bir defa umre yapması Hanefi ve Maliki mezheplerine göre müekked sünnet, Şafii ve Hanbeli mezhebine göre ise farzdır.
Hanefi bilginlerden umrenin, vitir namazı, kurban ve fıtır sadakası gibi vacip olduğu görüşünde olanlar da vardır.
Umrenin hükmü konusundaki ihtilaf; "Haccı ve umreyi Allah için tamamlayın..." (Bakara, 2/196.) anlamındaki ayete getirilen farklı yorumlar ile bu konuda farklı rivayetlerin bulunmasından kaynaklanmaktadır.
Âyet-i kerime, farz olsun nafile olsun hac ve umre ibadetine başlanınca bu görevin yarım bırakılmayıp tamamlanması gerektiğini ifade ettiği gibi "Orucu akşama kadar tamamlayın" (Bakara, 2/187.) anlamındaki ayette olduğu gibi "hac görevini yerine getirin" (ekimü) anlamını da ifade eder.
İmam Şafii ve İmam Ahmed b. Hanbel, bu ayeti hac ve umre görevini yerine getirin şeklinde bir emir olarak anlamışlar, umrenin farz olduğu içtihadında bulunmuşlardır. Ayrıca şu rivayetleri de görüşlerine delil olarak almışlardır:
Hz. Aişe,
-"Ey Allah'ın Elçisi! Kadınların cihat yapması gerekli midir"? diye sormuş,
Hz. Peygamber aleyhisselatu vesselam,
-Evet, (onlara) içinde savaş bulunmayan cihat (yani) hac ve umredir gereklidir" buyurmuştur. (İbn Mâce, Menasik, 8, II, 968. Şirbînî, II, 206-207.)
"Umre küçük hacdır", (Muğnî, V, 14.)
Sahabeden Ebü Rezin el-Ukeyli,
- "Ey Allah'ın Elçisi! Babam ihtiyar bir insandır. Ne hac ve umre ne de yolculuk yapmaya gücü yeter. (Ne yapması gerekir)" diye sormuş,
Hz. Peygamber aleyhisselatu vesselam da,
-"Babanın yerine sen hac ve umre görevi yap" buyurmuştur. (Ebû Dâvûd, Menâsik, 26. II, 402. İbn Mace, Menasik, 10, II, 970.)
Umrenin farz olmadığı görüşünde olanlar ise;
"...Gücü yetenlerin haccetmesi Allah'ın insanlar üzerinde bir hakkıdır" (Al-i İmrân, 3/ 97.) anlamındaki ayette ve İslam'ın beş temel esasını beyan eden hadis-i şerifte umrenin geçmemiş olmasını umrenin farz olmadığına delil getirmişlerdir. Şu hadisleri de görüşlerine delil olarak zikretmişlerdir:
"Hac, farz, umre nafile bir ibadettir" (İbn Mâce, Menâsik, 8, II, 968. Tirmizî, Hac, 88. III, 270. Kâsânî, II, 226.Taberî, II, 2/212. Muğnî, V, 13.)
Cabir ibn Abdullah'ın bildirdiğine göre bir sahabi Peygamberimiz aleyhisselatu vesselam'a
- "Ey Allah'ın Elçisi! Umre farz mıdır diye sormuş,
Hz. Peygamber aleyhisselatu vesselam da,
- "Hayır, umre yapman senin için daha hayırlıdır" buyurmuştur. (Taberî, II, 2/212.Tirmizî, Hac, 88. III, 270. Ahmed, III, 316. )
Umrenin farz olduğu içtihadında bulunanların görüşlerine delil olarak zikrettikleri hadiste geçen "umreye küçük hac" denilmesini "sevabını beyan içindir" şeklinde açıklamışlardır.
Abdullah ibn Ömer'in bildirdiğine göre Peygamberimiz aleyhisselatu vesselam dört defa umre yapmış, (Tirmizî, Hac, 93. III, 275) umre yapılmasını teşvik etmiş ve;
"Umre, daha sonraki umreye kadar, ikisi arasında işlenen günahlar için kefifrettir. Allah katında makbul haccın karşılığı ise ancak cennettir" (Tirmizî, Hac, 90. III, 272.) buyurmuştur.

(Bu bölüm, Doç. Dr. İsmail KARAGÖZ-- Mehmet KESKİN- Doç. Dr. Halil ALTUNTAŞ tarafından hazırlanan "Hac İlmihali" adlı eserden alınmıştır.)

Umrenin Zamanı
Haccın ancak hac aylarında yapılabilmesine karşılık umre için belirlenmiş her hangi bir zaman yoktur. Arefe ve bayram günleri (teşrik tekbirlerinin getirildiği 5 gün) dışında her zaman umre yapılabilir.
Arefe günü sabahından bayramın 4. günü güneş batıncaya kadarki süre içinde umre yapmak tahrimen mekruhtur. Çünkü bu günler hac menasikinin yapıldığı günlerdir.
Şafii, Maliki ve Hanbeli mezheplerine göre hac için niyetli olmayanlar; teşrik günleri dâhil yılın her gününde umre yapabilirler.
Maliki mezhebine göre hac için niyetli bulunanlar, bayramın 4. günü güneş batıncaya kadar, Şafii mezhebine göre ise veda tavafı dışında haccın bütün menasiki tamamlanmadıkça umre yapamazlar.
Umrenin Ramazan ayında yapılması daha faziletlidir. Peygamberimiz aleyhisselatu vesselam,
"Ramazan ayında yapılan umre, hacca denktir" buyurmuştur. (Tirmizî, Hac, 90. III, 276.)

(Bu bölüm, Doç. Dr. İsmail KARAGÖZ-- Mehmet KESKİN- Doç. Dr. Halil ALTUNTAŞ tarafından hazırlanan "Hac İlmihali" adlı eserden alınmıştır.)

UÇAN Blogları

Dikkat!
Görüntü ve Bilgiler Alıntıdır Telif Hakkı İle Korunuyor Olabilirler.

Hiç yorum yok: